Depreme Dayanıklı Zemin Hangisi? Güç İlişkileri ve Toplumsal Düzen Üzerine Bir Siyaset Bilimi Analizi Toplumları inşa ederken, temel yapı taşları her zaman fiziksellikten ibaret değildir. Yapılar sadece binalar, duvarlar ve köprülerden ibaret olmayıp, aynı zamanda güç ilişkilerinin, ideolojilerin ve toplumsal düzenin simgeleridir. Deprem gibi doğal afetler, bir toplumun sadece fiziksel dayanıklılığını değil, aynı zamanda toplumsal yapısının ne kadar güçlü olduğunu da sınar. Depreme dayanıklı zemin, aslında toplumun tüm yapısının – iktidar ilişkilerinin, kurumların, vatandaşlık anlayışlarının – dayanıklılığı ile doğrudan bağlantılıdır. Bu yazıda, deprem gibi dışsal bir tehdide karşı toplumların hazırlığına, stratejik güç dinamiklerine, kadın ve erkeklerin bakış açılarına ve toplumdaki…
Yorum BırakMedya ve İlham Yazılar
Bir İnsan Neden Kambur Olur? Tarihsel Arka Plan: Duruşun Yüzyıllara Yayılmış Hikâyesi İnsanoğlunun dik duruşa yönelimi tarih boyunca hem bedensel hem de kültürel bir anlam taşımıştır. Antik çağlarda, özellikle Yunan ve Roma’da düzgün duruş ideali estetik ve sosyal bir statü göstergesi olarak görülüyordu. Zamanla, sanayi devrimiyle birlikte uzun süreli oturma, fabrikada eğilme, masa başı işler gibi yeni çalışma biçimleri ortaya çıktı ve beden duruşları değişmeye başladı. Bugün sıkça karşılaştığımız kambur duruş, yani sırt üst kısmının alışılmışın ötesinde öne eğilmiş ya da yuvarlak bir görünüme sahip olması, tarihsel süreçte biçim değiştiren bir olgunun günümüzdeki hâlidir. Bu duruş, geçmişin fiziksel iş yüklerinin…
Yorum BırakLiyakatın Tanımı Nedir? Hepimiz bir şekilde liyakat kavramıyla tanışmışızdır. “Liyakat” dediğimizde aklımıza, hakkaniyetli bir şekilde, çaba ve beceriye dayalı olarak elde edilen başarılar gelir. Ama liyakatın tanımının yalnızca iş dünyasıyla sınırlı olmadığını, toplumsal cinsiyet, çeşitlilik ve sosyal adalet gibi önemli dinamiklerle de şekillendiğini biliyor muyuz? İşte bu yazıda, liyakat kavramını çok yönlü bir bakış açısıyla ele alacağız. Hep birlikte, bu kavramın toplumsal etkilerini, erkeklerin çözüm odaklı yaklaşımını ve kadınların empatik bakış açısını inceleyeceğiz. Liyakat, aslında toplumun her bireyine adil bir fırsat sunulması gerektiği düşüncesiyle doğrudan ilişkilidir. Ne yazık ki, tarihsel olarak, bazı gruplar bu fırsatlardan yeterince yararlanamamıştır. Liyakatın, sadece bireysel…
Yorum BırakGüneşin Akdeniz’e veda ettiği sıcak bir akşamüstünde, düşünün: bir Türk müteahhit ekibi, yıllardır savaşın izlerini taşıyan bir sahil kasabasına geliyor. Gözlerindeki yorgunluk, bir zamanlar ortak rüya kurdukları topraklarda yeni bir başlangıcın umudunu taşıyor. İşte bu hikâye, aslında Libya ile Türkiye arasındaki ilişkilerin bir mikrokosmosu… Arka planda diplomatik anlaşmalar, stratejik işbirlikleri, jeopolitik hesaplar var; ama hiç kuşkusuz bu tür yüzlerde de bir insana dair izler bulunuyor. Bu yazıda, ilişkilerin tarihsel kökeninden günümüze uzanan sayısal verilere, insan odaklı hikâyelere ve coğrafyanın arkasındaki stratejik derinliğe bakalım. Tarihsel bir çerçeve Türkiye ile Libya ilişkilerinin tohumları, Osmanlı İmparatorluğu döneminde atılmıştı. 16. yüzyıldan 1911’e kadar Libya kıyıları Osmanlı yönetiminde…
Yorum BırakKahreden Ne Demek? Felsefi Bir Bakış Filozoflar her zaman dilin, toplumların ve insan zihninin derinliklerine inmiştir. Her kelime, yalnızca bir anlam taşımakla kalmaz, aynı zamanda o kelimenin arkasında yatan düşünceler, değerler ve insanlık halleriyle de şekillenir. “Kahreden” kelimesi de, dildeki anlamının ötesinde, insan deneyiminin en temel sorularına dair bir yansıma sunar. Peki, “kahreden” ne demek? Bu kelime, bizi güç, irade, acı ve adalet gibi felsefi kavramlarla yüzleştiriyor. Bu yazıda, etik, epistemoloji ve ontoloji perspektiflerinden “kahreden” kavramını ele alarak, derin bir felsefi inceleme yapacağız. Etik Perspektif: Kahredenin Ahlaki Sorumluluğu Etik, doğru ile yanlışı, iyi ile kötüyü ayırt etmeye çalışırken, insanın eylemlerinin…
Yorum BırakGiriş Merhaba arkadaşlar, bugün sizlerle oldukça ilgi çekici ve kültürel bir konuyu birlikte keşfedeceğiz: Al Karısı… Evet, duyunca “Yine bir efsane mi?” dediğinizi duyar gibiyim. Ama ben bu yazıda sadece bir efsaneyi aktarmakla kalmayacağım; bu inanışın arkasında yatan bilimsel, psikolojik ve sosyokültürel boyutları da masaya yatıracağım. Çünkü mitlerle modern zihin arasında köprü kurmak, bazen görünenden çok daha derin şeyleri açığa çıkarıyor. Peki, Al Karısı neden “erkeklerden korkar” iddiası ile karşılaşıyor? Gelin birlikte bakalım. — Al Karısı Kimdir? Kökenleri nelerdir? Al Karısı, Türk, Anadolu ve Altay halk inançlarında sıkça rastlanan bir korku figürüdür. ([Soylent Dergi][1]) Bu varlık; yeni doğum yapmış kadınlara…
Yorum BırakKabak Yemeğinin İçine Ne Konulur? – Bir Felsefi İnceleme Felsefe, en temel anlamda dünyayı ve insanı sorgulama sürecidir. Her bir öğe, bir düşünce nesnesi haline gelir. Bu öğeler, bazen bir kelime, bazen bir yemek, bazen de bir eylemdir. Peki ya kabak yemeğinin içine ne konulacağı? Basit bir yemek tarifi sorusundan çok daha fazlasını, felsefi bir inceleme olarak ele almak mümkündür. Kabak, sadece bir sebze değil, aynı zamanda insanlık tarihinin bir parçasıdır; içinde ontolojik, epistemolojik ve etik sorular barındıran bir evrendir. Kabak yemeğinin içine ne konulur sorusu, sadece gastronomiyle değil, insan varlığının özüyle ilgilidir. Ontolojik Bakış: Yiyecek ve Varoluş Ontoloji, varlık…
Yorum BırakLetonya Slav mı? Gelin, Bu Gizemi Birlikte Çözelim! Letonya: Bir Kuzey Avrupa Ülkesi Mi, Bir Slav Ülkesi Mi? Bugün, aklınızda bir soru var: “Letonya Slav mı?” Bunu okudunuz ve “Hmm, acaba öyle mi?” diye düşünüyorsunuz. Evet, buradayız ve bu kafa karıştırıcı soruya mizahi bir gözle yaklaşmak için hazırlıklarımızı yaptık! Bunu çözmek için biraz tarih, coğrafya, kültür ve belki biraz da eğlence katmamız gerekecek. Hazır mısınız? Hadi başlayalım! Letonya, kuzeyde Baltık Denizi’ne kıyısı olan, genellikle soğuk, bazen karanlık ve çoğunlukla güzel olan bir ülke. Fakat, bu güzel ülkede bir soru dönüp duruyor: Letonya Slav mı? Çoğu insan, bu soruyu sormadan önce…
Yorum BırakIşık Üniversitesi Hangi Cemaatin? Tarihsel Bir Bakışla Güç, Eğitim ve Toplumsal Dönüşüm Bir tarihçi olarak, geçmişi anlamaya çalışırken, yaşadığımız dönemin sosyal, kültürel ve siyasi yapılarından ne kadar etkilendiğimizi sorgulamak kaçınılmazdır. Geçmişin izlerini sürerken, bugünün toplumsal olaylarını ve kurumsal yapıları daha net kavrayabiliyoruz. Eğitim kurumları da toplumsal dönüşümün en güçlü yansımalarından biridir. Peki, Işık Üniversitesi’nin kurumsal yapısı ve aidiyetini anlamak için geçmişe nasıl bir yolculuk yapmalıyız? Bu yazıda, Işık Üniversitesi’nin tarihsel süreç içerisindeki yeri, kritik kırılma noktaları ve toplumsal dönüşümler üzerinden bu soruyu irdeleyeceğiz. Işık Üniversitesi’nin Kuruluşu ve Başlangıcı Işık Üniversitesi, 1996 yılında Doğa Koleji tarafından kurulan bir eğitim kurumudur. Üniversitenin…
Yorum BırakLatifundia Sistemi Nedir? Küresel ve Yerel Bir Analiz Merhaba sevgili okurlar—çayınızı kahvenizi alın, rahat bir sandalyeye oturun. Bugün birlikte biraz “toprağa” bakacağız; hem gerçek anlamda hem mecazi olarak. Evet, kulağa klasik bir akademik yazı gibi gelmesin ama heyecanlı bir konuya giriyoruz: Latifundia Sistemi. Büyük toprak mülkiyeti, tarih ve günümüz bağlamında bir arada… Hazırsanız başlayalım. — Latifundia’nın Temelleri: Tarihsel Kökenler Latifundia terimi, Latince’de latus (“geniş”) ve fundus (“çiftlik, arazi”) kelimelerinden gelir ve aslında antik Roma’da büyük tarımsal mülkiyetleri karşılayan bir kavramdır. ([Vikipedi][1]) Bu sistem, küçük çiftçilerin topraklarını kaybetmeleri, geniş arazilerin az sayıda büyük toprak sahibi tarafından ele geçirilmesiyle şekillenmişti. ([Portakal Forum][2])…
Yorum Bırak