İçeriğe geç

Orijinal girişimcilik nedir ?

Orijinal Girişimcilik Nedir?

Hani bazen hayatta bir şeyin peşinden gitmek istersin, ama bu şey biraz daha farklıdır. Herkesin yaptığı bir şeyi değil de, kimsenin yapmadığı bir şeyi… Çocukken “büyüyünce ne olacaksın?” sorusunu sorarlardı. Ya futbolcu ya da doktor olursun derlerdi. Ama bir gün, bir an fark ettim ki, aslında çoğu insan bu soruya cevap vermekten çok, cevabın ne olduğunu bekliyor. İşte o an, benim kafamda “orijinal girişimcilik” fikri belirmeye başladı.

Ankara’da, 25 yaşında, ekonomi okumuş biri olarak, girişimcilik hakkında öğrendiklerim kadar, gözlemlediklerim de beni şekillendirdi. Çocukken mahalledeki bakkal amca, mahalle fırıncı abla, ya da her sabah minibüs durağında karşılaştığım, kendi işini yapan insanların hepsi bana aslında neyin “orijinal” olduğunu öğretti.

Girişimcilik: Sadece Bir İş Değil, Bir Yaşam Tarzı

Orijinal girişimcilik nedir? İşin içine biraz tarihsel bakış ve istatistik koyalım. Dünya genelinde girişimcilik, 20. yüzyılın başlarından itibaren hızla büyüdü. Ama bugünkü anlamıyla “orijinal” girişimcilik, yeni fikirler ve farklı çözümler peşinde koşan bir zihniyeti gerektiriyor. Öyle ki, bu, sadece yeni bir şirket kurmakla kalmıyor; insanların hayatlarını değiştiren, alışkanlıklarını sorgulatan, dönüştüren iş yapış biçimlerini ortaya koyuyor.

Benim için orijinal girişimcilik, yenilikçi ve alışılmadık bir şey yapma cesaretiyle başlıyor. Yani, hepimizin bildiği “başarılı olmak” için şirket kurmak değil, en başta yaptığın işin içinde kendini bulmak.

Hatırlıyorum da, okuldayken ekonomi derslerinde girişimcilik üzerine birçok teori öğrendik ama gerçek hayatta bir insanın başına gelenin çok daha farklı olduğunu gözlemledim. Bir gün bir arkadaşımın kendi işini kurmaya karar verdiğini öğrendim. Üzerinde çok fazla düşünmüş ve sonunda farklı bir alanda ilerlemeye karar vermişti. Girişimcilik hikayesi işte böyle başladı.

Gerçek İnsan Hikâyeleriyle Girişimcilik

O arkadaşımın hikayesini anlatayım. Burada istatistiklerden ve raporlardan bahsederken, gerçek bir insanın yolculuğuna nasıl dönüştüğüne de göz atmak istiyorum. Bu arkadaşım, tıpkı etrafımızda gördüğümüz sıradan insanlardan biri olarak başladığı yolculuğunda, özgün bir iş modeli yaratmaya karar verdi. Şehirdeki en yoğun caddelerden birinde, gıda sektörüne dair bir iş kurmayı planladı.

Başlangıçta sadece birkaç küçük dükkân açmayı düşünüyordu, fakat bir gün kendi iş modelini geliştirirken, pazardaki eksikliği fark etti. İnsanların sağlıklı ama hızlı yemekler aradığı bir dönemde, bu ihtiyacı hedef alarak “sağlıklı fast food” konsepti ile yola çıktı. Orijinal bir fikir, ama sıradan görünmeyen bir iş modeliydi.

Bir gün buluştuğumuzda, hala ürünlerinin tadına bakıyorduk. Onun fikri aslında doğru zamanda, doğru yerdeydik. Yani, girişimcilikteki en önemli şey zamanlamaydı. Statik bir iş yapma anlayışı, insanların daha fazla zaman geçirdiği yerlerde bile eski tarzda yemekler yemeye devam etmeleriydi. Ama “orijinal girişimcilik” işte tam burada devreye girdi. Girişimcinin yenilikçi düşünmesi, işin ne kadar farklı bir yere gideceğini belirledi.

Orijinal Girişimcilik ve Risk

Hikayeyi biraz daha geriye saralım. Orijinal girişimcilik denilince akla gelen ilk şeylerden biri risk almak oluyor. Hepimizin bildiği üzere, çoğu girişimci büyük risklerle karşılaşır. Şirket kurmanın kolay bir şey olmadığını hepimiz biliyoruz. Ancak, orijinal bir girişimci, sıradanlıktan sıyrılıp riski daha bilinçli alır. Sadece parasal değil, aynı zamanda kişisel riskleri de göze alır.

Ben de girişimcilik fikriyle karşılaştığımda, korku ve cesaret arasında gidip gelmiştim. “Ya tutmazsa?” sorusu takılmıyor muydu? Tabii ki takılıyordu. Ancak bu korkuyu atlatıp, bir şeyi değiştirme güdüsü beni daha fazla harekete geçirdi. Tıpkı o arkadaşım gibi, risk alarak yeni bir şey denemek, gerçek bir girişimcinin cesaretini gösteriyor.

Orijinal Girişimcilik ve Veriler

Girişimciliğin arkasında ciddi veriler var. Birçok rapor ve istatistik, girişimcilik ile ilgili farklı çıkarımlar yapmamıza olanak tanır. Örneğin, Dünya Bankası’nın verilerine göre, gelişmekte olan ülkelerde küçük işletmelerin yaratılması, ekonomik kalkınmanın önemli bir parçası olarak görülmektedir. Bunun yanında Türkiye’de girişimcilik oranları da her geçen yıl artıyor. 2023 yılı itibariyle, Türkiye’de girişimcilerin çoğu, yenilikçi iş fikirleriyle farklı sektörlere adım atıyor. Genç girişimcilerin yüzde 32’si, daha önce denenmemiş fikirleri hayata geçirme konusunda daha istekli.

Ama orijinal girişimcilik, sadece raporlarda yer alan sayılarla bitmiyor. Bu rakamların ardında hayatın ta kendisi var. İnsanların hayallerinin peşinden gitmeleri, hem ekonomik hem de duygusal olarak risk alarak bir şeyleri değiştirmeleri gerekiyor.

Sonuç Olarak

Orijinal girişimcilik, risk almak ve yenilikçi fikirlerle mevcut normları sorgulamak anlamına gelir. Hem verilerle hem de gerçek hikâyelerle şekillenen bir olgudur. Gerçekten de bu, sadece bir iş kurmaktan ibaret değil; hayatın her alanında farklı düşünmek ve kendi yolunu açmak demektir.

Herkesin orijinal girişimciliği farklı şekillerde deneyimlemesi mümkün. Belki de birisi, küçük bir sokakta, bakkal dükkanını dev bir online mağazaya dönüştürür. Diğer birisi ise, daha önce hiç görülmemiş bir konseptle pazarda varlık gösterir. Kısacası, orijinal girişimcilik dediğimiz şey, aslında sıradandan sıyrılıp insanlara bir şeyler sunabilmekle alakalı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şişli escort
Sitemap
https://ilbet.online/vdcasino yeni girişilbet yeni girişhttps://www.betexper.xyz/